12 Ağustos 2011 Cuma

boca salatası

çatapat haberciliğin yüzsüzlüğü.. hergün bunun gibi onlarca haberi hem gazetelerde hem aynı gazetelerin internet servislerinde okumaya alışığım, alışığız. bu seferki başka demeyeceğim, daha beterlerini gördüm. konu başka, aynı haberin farklı servislerde aynı rezilliklerle verilmesi, üzerine kaynak(ki imzasız!) akşam'da bile arayıp spor sayfası başlığında 10. haber olarak görebilirken şu saat itibariyle, milliyet'te sabahtan beri anasayfadan veriliyor olması.

akşam'da "boca'sını çıkardılar" cümlesiyle terbiye edilmiş bokunu çıkardılar başlığına, milliyet daha ciddi bir gazete olduğundan mıdır, yoksa başlığının altında "basında güven" armasını taşıdığından kaynaklı "daha güvenilir?" bir başlık arzusu peşinde koştuğundan mıdır bilmem, "boca juniors 'yok artık dedirtti' diye daha mülayim bir giriş yapmış. haberin ana sayfadan, hatta ana başlıklardan paylaşılacak bir değer taşıyıp taşımadığı konusu beni ilgilendirmiyor diyelim, ki birçok spor haberini okuduğumdan, beni tı(r)klattırmış ve kazanmış olduklarından başarısız olduklarını söyleyemem. hoş, beni çeken lugano'nun fotoğrafı değil, boca juniors başlığı oldu ya, neyse. tekrar söylüyorum, benim için başarılı bir "durum"dur. hangi açıdan peki? işte önemli olan da bu.
şu an ekşisözlüğü açıp "ön sevişilmiş erkek" başlığına bakmam, ekşi'nin varoluşu, amacı, insanların ondan beklentisi, onların güven kaygısının, komiklik iddiasının vs. vs. olmamasından dolayı çok normal. peki, benim okumayı söktüğüm gazete olan milliyet, hala birçok insanın günlük haberlerini okumak için aldığı, veya sitesini takip ettiği(internet sitesinin gazeteyi bağlamaması veya farklı bir amaca hizmet etmesi gibi bir komiklik sözkonusu olamaz!), güvendiği(bu, haberin vazgeçilmezi değil midir?!!), onun üzerinden düşünceler üretip yorumlarda bulunduğu, etrafındakilerle bu okudukları üzerinden çeşitli fikir alışverişine girdiği milliyet, nasıl olur da herhangi bir imzası olmayan, üstelik açıp okuduğumda en ufak bir haber değeri taşımayan, üstelik tamamen yalan olduğu her kelimesinden apaçık belli olan, üstelik sırf fenerbahçe'nin çıkarlarına ters düşen bir durum olduğu için bu uydurulmuş yalanı alıp, benim sabahtan beri gözüme gözüme "bak gördün mü, nasıl çirkefler, oyuncumuzu çalıyorlar" gibi çocukça bir anlatımla yayınlayabiliyor? ben ve muhtemelen o siteye giren binlerce(hangi binler..) insanı salak yerine koyduğunu sanıp, ve bunu hergün başka başka haberlerle devam ettirip, kendi kendini salak yerine koymasını, kaç yıllık geçmişini ve insanların üzerindeki güven duygusunu yitirmesini kaç paralık tıka değişiyor? biliyorum ki bizden daha çok farkındalar küçük düştüklerinin! biliyorum ki yalan söylerken inanmadığımızın ve ciddiye almadığımızın en çok onlar farkında! kaç para bunu sağlayabiliyor gerçekten merak ediyorum. bunu yapan bir kişi olsa, anlarım. üç kuruş çarpmak için yüzüme bakamayacak durumlara düşmüş olan kaç yıllık arkadaşlarım oldu, anladım, insan dedim, şaşar beşer dedim, ben neler yaptım kimlere farketmeden kimbilir? ama bu koskocaman gazete! bu başında bir genel yayın yönetmeni olan, onlarca köşe yazarı barındıran, yüzlerce çalışanı olan, yüzbinlerce okuyucusu olan, tarihinde haberciliğin ve gazeteciliğin çok güzel insanlarını barındırmış, hala elime aldığımda tasarımıyla az da olsa bir ciddiyeti taşıyabildiğini hissettiğim koskoca bir gazete! yabancı basının kaynak gösterdiği bir gazete! on beş yaşındaki ergenin "ön sevişilmiş erkek" başlığı attığı ekşisözlük değil ki!(kesinlikle ekşi'ye bir ima yoktur burada, benim de çok zaman okuduğum, hatta zaman zaman kaynak olarak bile değerlendirebildiğim, ama ne olduğunu da bildiğim bir sitedir ekşi.)
ülkenin hala en güvenilir haber kaynaklarından biri sanıldığına emin olduğum gazete, nasıl interneti yeni keşfetmiş bir ergen davranışı sergileyebilir? bunu nasıl anlayabilirim, gerçekten bilmiyorum. ya ben çok tutucu bir adamım, ya da zaten adam değilim! şu an bu gazeteyi çıkaran her bir çalışan, genel yayın yönetmeninden, sahibiyim diye gezinenine, köşe yazarından editörümsü yavşağına, hepsi köşeyi dönmek için tek çarenin maymunluk oynayıp şebeklik yapmak olduğuna nasıl karar verdiler, hiçbirinin mi sesi çıkmaz? ne iş lan tarikat mısınız siz gizli ayinler mi yapıyosunuz seks para seks para terle köşe yaz duş al başlık at boşal manşet at bu ne lan?
ve tıkladık çok kazandılar. he mi?
zaten sıkıcı sıkıcı yazıyorum(burda karalayan akşam'ın boca başlığından kopya çekmiş, adi şerefsiz), ben bile zor okudum, ruh hastaları.


"Küme düşme ihtimali bulunan kulüplerin kapısını çalan Boca Juniors, üstüne bir lütufta bulundu. Arjantinli yöneticiler, kiralayacakları yabancı futbolcuların bir yıllık ücretlerini ödemeyi vaat etti."
benim bildiğim bir oyuncuyu kiralamak veya transfer etmek için, eğer sözleşmesinde bu konuda bir madde belirtilmemişse, iki takımın anlaşması doğrultusunda "bedavaya" dahi yapılabilir bu alışveriş. sen pezevengi misin yoksa onların? yani illa kiralayan kulüp değil, bonservisin sahibi olan kulüp de oyuncunun yıllık ücretini ödemeyi kabul edebilir, niçin bir yıllık ücretini ödemesi lütuf olsun ki? hemen hemen tüm kiralamalarda bu böyledir zaten, ve eğer oyuncunun yıllık ücreti çok yüksekse kiralayan kulüp "ben ancak yarısını verebilirim" der, ve zaten oynatmayacağı ve satamadığı oyuncusunun yıllık ücretinin tamamını ödemektense yarısını ödemeye razı olur bonservis sahibi kulüp. bu tamamen onların o an içtikleri viskiye ve menajerin yavşaklığına bağlı bir durumdur. lütuf değil. sensin lütuf.

Sudan'da 1994'te çekilmiş bir fotoğraf yıllardır internet sitelerinde dolaşır: 'Afrikalı bir çocuk, yemek bulabilmek için emekleyerek BM kampına gitmeye çalışıyor. Arkasındaki akbaba ise yemek için çocuğun ölmesini bekliyor.' Juventus işte tam bunu yapmaya çalışıyor.
işte benim okuyup şu yazıyı yazmama sebep olan muhteşem cümleler. akbabasın Juve, ve ben o çocuğun fotoğrafını çeken büyük gazeteyim! lanetliyorum seni pis yaratık! ıyyyy..
fotoğrafı kimin çektiği konusunda en ufak bir fikri olmayan haberi yazan chatrettin, tırnak içine bir yerlerden copy-paste ettiği(evet, şu kadarcık açıklamayı bile kendisinin yazabileceğine inanmıyorum) yazıyla, Juventus'u kötüledi. dahası "...... yapmaya çalışıyor", diye ahkam bile kesti. akşamcı pazarı.

Şike yüzünden küme düşürüldüğünde yıldızları talan edilen İtalyan kulübü, aynısını Fenerbahçe'ye yapmak için bekliyor. Fenerbahçe küme düşsün ki Roma ve Lazio'nun da istediği Lugano bedelsiz olarak Juventus'a gitsin.
ekşi'den denk geldim hem de..
milliyet'in cnnturk kaynaklı haberine göre adamlar yönetim kurulunu toplamış ve açık açık oyuncularını satma kararı almış, yani kimsenin kimseyi talan ettiği yok! ve bunu yazan yine milliyet! kapağı kendinden ofis boyunsuzum benim.. ayrıca o dönem nedved'in peşinde az koşmadı fenerbahçe, şimdi arayamayacağım ki, mutlaka milliyet'te bununla ilgili tonla haber vardır. ben sizin yalancınızım, e siz basında güvensiniz..
"Fenerbahçe küme düşsün ki Roma ve Lazio'nun da istediği Lugano bedelsiz olarak Juventus'a gitsin."
bak bu cümleyi ben burda yazarım, sen bir forum sayfasında yazar rep alırsın(hala bilmiyorum ne olduğunu ya neyse), ekşi'de yazarsın seri eksi oy basarlar ibneler, kahvede mehmed'e anlatmaya kalksan o bile anlamayacakken, bu bağlaçlarla, bu devrik, bu sarhoş cümle içinde yan cümleciklerle(böyle miydi bu, lise edebiyat? ben çatıda kedi var mı diye gönderiliyordum o saatlerde hoca tarafından) sen kime ne anlatıyon yiğenim ki kahvedeki mehmed ve evde hırka ören karısı ayşe'nin de azıcık gözü kaydığında gazetede "istediği Lugano bedelsiz olarak çıplak mıydı?"

altbaşlık: BOCA'DAN BEKLENMEZ
niçin? tanıdığın en delikanlı adam mı lan bu? yoksa kırk yıllık dostun mu? gerçi bu başlıkta biraz akşam'ın başlığında olan ve kendisinin sürmeli manşette kullanamadığı boca'yı yazmak istemiş gibi anladım ama ben de paranoyak olabilirim, ki emin olmamakla birlikte bu konuda ısrarcıyım.
Boca Juniors, başta Fenerbahçe olmak üzere şike soruşturması nedeniyle bir alt lige düşürülme ihtimali bulunan kulüplerin kapısını çaldı.
eveet.. geldik haber yazma dersimize.. burdan gülsüm hoca'ma saygıyla anar iken, ki kendisi vakti zamanında az kahrımı çekmemiştir tüm hocalarım gibi, en az girdiğim derste dahi bundan daha yaratıcı kullanımlar hatırlıyorum haber yazma teknikleri diye, "tık tık tık" "kim o" "ben boca çalan memoo"
kapısını çaldı diyip haber yazdığını sanmakla kalmamış(ki ilk paragrafta da var aynı kalıp, gözümden kaçmadı), başta fener olmak üzere, diğer düşme ihtimali olan kulüplere de uğramış hazır gelmişken.. her bocatan da haberi var boca'nın, vay anasını ali sami..

Arjantin devi, menajerler vasıtasıyla soruşturma kapsamındaki kulüplere 'Küme düşerseniz yabancı futbolcularınıza talibiz. Gönderin bizde oynasın' mesajı iletti.
iletilen mesaj, geçelim.
gonder gessin. bi de üstüne lütufta bulunuyorum zaten, yıllık ücretini vericem, kim varsa yolla, ben ayıklarım içinden. şu an kapı eşiğindeler, unutmayalım. boca içeri davet edilmeme endişesini de bir yandan için için hissediyor, ama çaktırmıyor, tok alıcı ayağına yatıyor haberimize göre.

YAĞMACILIK PAKETİ GİBİ

Buraya kadar her şey normal. Ancak Boca Juniors'ın teklif paketi tam bir yağmacılık. Arjantinliler, 'Yabancı futbolcularınızı alırız ama en fazla 200 bin dolar kiralama bedeli öderiz. Aldığımız futbolcuların bir yıllık ücretini de karşılamaya hazırız' diye küstahça bir teklifte bulundu.

Nedir yağmacılık pakedi, onun gibiymiş ya, ben bilemedim. geçtim, boş bıraktım.
buraya kadar herşey normal derken? akbaba juventus mu? yoksa boca batan çocukları mı? ulan yoksa ben miyim normal olan?
arjantinliler yabancı futbolcuları alırlarmış, ve fakat en fazla 200 bin dolar verirlermiş, kelle başı. kime göre yabancı lan bu, arjantinlilere göre bizim türkler yabancı değil mi? bu nasıl bir hemşehriciliktir, bu nasıl bir cümledir? kaç kişi istemişler, adamların sahaya çıkarıcak oyuncuları mı kalmamış hepsini alıyolar bu "yabancılar"ın? diye küstahça bir teklifte bulunduk. ben dahil çok kişiyiz. bulunmuş olduk bi kere, affet.

Teklif edilen rakamların komikliğini en güzel Bebe örneği açıklıyor. Beşiktaş, Portekizli futbolcuyuManchester United'dan 1 milyon euroya kiraladı. Bu yüzden 200 bin dolar öneren Boca'ya Türkiye'de çaldığı kapılardan ekmek çıkmayacak gibi gözüküyor.
en güzel bebe bizim bebe, çünkü çok komik, bi de açıkladı. geçelim.
neymiş? beşiktaş bebe'yi 1 milyon euroya kiraladığı için, tüm dünyada artık bir milyon euro'dan aşağı bir kiralama teklifi ile kim gelirse gelsin, bizim sevgili muhabirimiz(işte bu!) onu aşağılayacakmış, çirkin olacakmış artık o transfer ey ahali, haberiniz ola! bunu şu an beni pür dikkat okuyan tüm takım yöneticilerine söylüyorum, beni okuduğunuzu biliyorum, her birinizin, ahkam keserim, çok pis.. ayıp, cık, olmaz, sakın 1 milyon sınırını unutmayın, çok pis laflar hazırlarım.

ve işte dananın koptuğu yer.
tüm bu anlattıklarım, aslında olmayacak "gibi gözüküyor". heyecanlanıcak hiçbir şey yok, zaten buraya kadar okuduysan, bu cümle de sana koymaz artık. çünkü "bu yüzden .... boca'ya .... ekmek çıkmayacak gibi gözüküyor." boca'ya çıkar mı bilmem, bana bol malzemoslu bi tandır oldu bu. sıkıldım zaten. boca salatası yapıcam ben, bol limonlu.

(ben bu yazıyı yazmaya çalışırken aralarda derelerde fırsat buldukça bugün, bu haber milliyet'in ana sayfasında sürmanşet mi denir bilemem, ana haberlerde, yukarıda gördüğünüz fotoğraftaki gibi aynen duruyor ve hiç değişmedi ve saat 21:44.)
şimdi çok pis efkarlandım işte..
gömleğimi omzuma atıp, çok uzun zamandır içmediğim içkiye kavuşmak üzere eve doğru halleniyorum. benden günah gitti, ramazan günü, hepsi sana yazılsın imzasız iblis.
pis, kaka, bok.

bir de, götsün milliyet!

kotta çamur